ımm, bence annenin ne tür köpekleri sevdiğini, ve neden istemediğini falan öğrenip bu sorunları çözebilirsiniz, bahçede bakacaksanız, çiçeklere fln zarar vereceğini düşündüğündendir (bende öyle olmuştu) öyle olacağını sanmıyorum, evde bakacaksanız da wc eğitimi olan küçük köpekler daha uygun olabilir, annen de bunu daha mantıklı bulur belki
***************************************************************
Komşunuz Köpeğinizi Öldürebilir! TBMM'de iktidar ve muhalefet partilerinin Ocak ayında yasalaştırmayı kararlaştırdığı Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu tasarıları yürürlüğe girdiğinde, günlük yaşantımızda da önemli yansımaları olacak. Kanun tasarılarının 11-20 Ocak 2011 tarihlerinde TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi için iktidar ve muhalefet arasında sağlanan uzlaşmayla, Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu'nun ardından son yılların en kapsamlı yasal değişikliği gerçekleştirilecek. Ancaaaak....
Bu kanun Ocak ayında yürürlüğe girerse, içinde öyle bir madde var ki, KÖPEĞİNİZ, KEDİNİZ ÖLDÜRÜLEBİLİR...
Planlanan yasaya göre komşunun bahçesine girerek çiçeklerine ya da insanlara zarar vermeye kalkan kediniz ya da köpeğiniz ev sahibi tarafından öldürülebilecek. Bu HAYVAN CİNAYETLERİNE TEŞVİKTİR!
Lütfen tüm hayvan dostları olarak sesimizi mümkün olduğunca çok duyuralım. Profillerimizde yer verelim bu konuya ve böyle bir yasanın talep edilmemesi gerektiğini vurgulayalım! Hiçbir hayvan dostu böyle bir yasa talep etmiyor. Aksine modern ülkelerde olduğu gibi "HER CANLININ YAŞAMA HAKKI VARDIR" diyerek hayvan haklarının uygulanmasını istiyor.
"Ben hayvanları sevmiyorum, bana ne" diyenler, bir kere daha hatırlatalım hayvanları sevmeyen, insanı, doğayı sevmez. Her canlının yaşama hakkı vardır ve kimse tek başına polisçilik oynayarak, bir canlının hayatına son veebilme hakkını elinde tutamaz. Bugün siz yetkiyi, halka verirseniz, yarın komşunuzun bahçesinde oynayan kızınız , oğlunuz da aynı akıbete uğrayabilir. Bu ülkede polis kuvveti vardır. Nizamı ve asayişi sağlacak olan da polislerdir, komşu değil!
okuduğumda neredeyse ağlayacaktım, ne kadar saçma bişey bu ? bi şekilde köpeğin bahçeye girmesi engellenir yada yapmaması için alıştırılır. öldürmek ne yaa? o zaman insan öldürmek de suç sayılmaz, arada ne fark var ki ?!
Alıntı;
https://www.facebook.com/notes/hayvan-severler/komsunuz-kopeginizi-oldurebilir-/480391962569****************************************************************************************
Gelin Hayvan Olun.....! İnsanoğlu öldürmeyi kendine meslek seçen tek canlı türüdür.
Okey masasında kavga eder, öldürür.
Yan baktın, hava attın der, öldürür.
Hırsızlık eder, öldürür. Tecavüz eder, öldürür.
Sever öldürür , sevmiyor diye öldürür.
İnsan, eline geçen her fırsatta öldürür. Sonra da kalkıp, hayvanların vahşi doğasını anlatan belgeseller çekerler.
Aslanın ceylan avını, kurdun yaşam savaşını, bir ayının kendine saldıran avcıya karşı koymasını zevkle seyreder. Ama bilmez ki doğadaki gerçek vahşet insanlığın tarihidir. Çünkü yaşamlarının her noktasında tüketmeye endeksli bir tavır sergileyen insan, yaşama hakkını da tüketmekten hiç çekinmez.
Toplu ölümler konusunda uzman yetiştirebilmek adına Silahlı Kuvvetler bile tesis eder. Çünkü insan bencildir. Çıkarları için öldürmeyi meslek olarak yapacak kadar bencildir hem de. 1994 yılı Ruanda katliamını hatırlayın lütfen.
Yüz gün içinde 800.000 insan satırlarla öldürüldü.
Çağdaş ve muasır diye adlandırdığınız Avrupa ülkelerinden biri de bu savaş süresince taraflara tam 500 bin adet satır sattı. Öldürmekten zevk alan, ölümü şeref sayan ve bu iki kesimin sırtından silah satarak para kazanan yine insanlar. Eti çatalla yemeyi marifet sayıp, ufacık bebekleri katledebilecek kadar acımasız olan insanlar.
Aslında vahşi doğa belgeselleri biz hayvanları değil, ruhu kanla kaplanmış olan insanları göstermelidir. Habere bakın Allah aşkına… İsrail'de doktor binbaşının Gazze'deki bir hastanede aralarında Filistinlilerin de bulunduğu çocukları tedavi ettiği, geceleri ise savaş helikopteriyle Filistinlilere saldırdığı belirlendi Doktor ve binbaşı… İki zıt mesleği taşımaya çalışan zavallı.
Bir yanda hayat kurtarmak için mücadele edecek, diğer yanda hayatları yok etmek için elinden geleni yapacak. Ve utanmadan bundan gurur duyacak.
Şu bir gerçek ki; vahşi doğa belgesellerinin gerçek kahramanları olan insanoğlunun, biz hayvanlardan öğrenmesi gereken çok şey var.
Hayvanlığı öğrenmelisiniz.
Ya da sırtınızda taşımaktan onur duyduğunuz kanla süslenmiş urbalarınızla yüce insanlık nutukları atmaktan vazgeçmelisiniz. Hiçbir hayvan gündüz tedavi edip, gece öldürmez. Hiçbir hayvan saçma sapan ilkeler uydurup, binlerce hemcinsini asmaz. Hiçbir hayvan ideolojiler arkasına sığınıp, Sibirya kampları kurmaz. Hiçbir hayvan toplumu kamplaştırmak adına sinsice planlar peşinde koşmaz. Hiçbir hayvan çıkarları uğruna katliamlar yapmaz.
Siz beni dinleyin. Kanla yazılmış insanlık tarihimizi bir kez daha hatırlayın.
İnsan olduğumuzdan dolayı utanalım UF lanalın. Ezilip, pişman olalım… Çıkar savaşçısı bir cinsin ferdi olmaktansa Hayvan olabilmeyi tercih etmeli. Zor olduğunu biliyorum ama başarabileceğinizden ümitli de değilim ama yine de; Gelin biraz da Hayvan olun.
Çok hoş bir yazı olmuş.
Yazar: A.Ö
Alıntı;
https://www.facebook.com/notes/hayvan-severler/gelin-hayvan-olun-/480229282569**********************************************************************
Kasko hayvanların tedavi masraflarını da karşılayacak
Avrupa Birliği (AB) kriterleri çerçevesinde hazırlanan yeni Karayolları Trafik Kanunu, sadece sürücü ve yayalarla ilgili değil, hayvanları da kapsayan düzenlemeler getiriyor.
Mevcut yasaya göre, bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücüye hayvan başına 369 TL idari para cezası uygulanıyor. Zaman Gazetesi'nden Aslıhan Aydın'ın haberine göre, yeni teklif ise sürücünün çarptığı hayvanın tedavi giderlerini trafik sigortasından karşılayabilmesini içeriyor. Buna göre kaza sonucu yaralanan sokak köpeği, inek ya da ayağı kırılan atın veteriner masrafları kasko veya trafik sigortası tarafından karşılanacak.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın daha önce çıkardığı 5199 sayılı kanunun 21. maddesinde, "Bir hayvana çarpan ve ona zarar veren sürücü, onu en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine götürmek veya götürülmesini sağlamak zorundadır." hükmü yer alıyor. Kanuna aykırı davrananlara da hayvan başına 369 TL idari para cezası uygulanıyor. Yeni teklif ise sürücünün çarptığı hayvanın tedavi giderlerini trafik sigortasından karşılayabilmesini içeriyor. Tasarı hayata geçerse kaza sonucu yaralanan sokak köpeği, inek veya ayağı kırılan atın tedavi masrafları, zorunlu trafik sigortasıyla garanti altına alınmış olacak. Bu düzenlemeyle sürücülerin çarptıkları sokak hayvanlarını öylece kaza mahalline bırakıp gitmesi yerine, insani görevlerini yerine getirerek yaralı hayvanı en yakın veteriner hekim ya da tedavi ünitesine ulaştırması hedefleniyor.
Çevre ve Orman Bakanlığı yetkililerine göre hayvan kazalarının en aza indirilmesi için ehliyet kurslarında, Hayvanları Koruma Kanunu'ndan ve ilgili ceza maddelerinden bahsedilmesi gerekiyor. Bu eğitimlerin düzenlenmesinde bakanlığa bağlı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ya da il çevre ve orman müdürlüklerinden teknik yardım alınabiliyor. Yetkililer ayrıca sokak hayvanlarının karıştığı kazaları önlemede, belediyeler tarafından kısırlaştırılıp tekrar alındığı ortama bırakılan hayvanın, gerek yerel hayvan koruma görevlileri gerekse halk tarafından da sahiplenilmesi gerektiğine işaret ediyor.
Kaynak: Hürriyet Gazetesi
Umarım birileri bunu dikkate alır.
Alıntı;
https://www.facebook.com/notes/hayvan-severler/kasko-hayvanlarin-tedavi-masraflarini-da-karsilayacak-/480840082569*********************************************************************
Haftanın Mutlu Patileri*
Bu hafta sahiplenen 40'tan fazla kedi-köpek oldu.Kışın gelmesiyle sahiplenen hayvan sayılarının artmasıysa çok çok daha iyi. Umarım yeni sahipleriyle mutlu olurlar.
Şanslılardan bazıları;
Haftanın 46 sahiplenen kedi-köpeğin fotolarına burdan bakabilirsiniz ( alıntı da burdandı ztn .d);
https://www.facebook.com/album.php?aid=268542&id=180936529181 ***************************************************************************
O minik canlara evinizi açmak istiyorsanız bende bir şekilde yardım etmek isterim. Ayrıca, sadece sahiplenerek yardım edebileceğimizi kim söylemiş ? Kış geldi ve sokakların ne kadar soğuk olduğunu biliyoruz. Kullanmadığımız giysilerden vs. onların kalacak yerleri olmasını sağlayabiliriz. Marketlerden alınan karton kutuların içi mesela, ona bile muhtaçlar çünkü, yada yemeyip çöpe atılan yemeklere.
Biliyorum, hepimiz onları önemsiyoruz. -Tamaaam, sanırım yazıyı fazla uzattım; ı shut up